19 Aralık 2011 Pazartesi

For God's Sake, Holmes!

Üstat Guy Ritchie 16 Aralık günü tekrar sinemalarımızı şereflendirdi. Hem de bir diğer üstat 'Sherlock Holmes' karakterinin ikinci filmiyle.

Ocak 2009'da girmiş Ritchie üslubuyla harmanlanmış Sherlock'ların ilki vizyona. O zamandan bu yana abartısız on beş kere tam, belki elli kez de bölük pörçük izlemişimdir o filmi. Huyumdur, bir filme dadandığım zaman dadanırım. Bunun en sağlam örneklerinden biri de zamanında 'Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?' filmiyle başıma gelmişti. İstanbul'daki dört yıllık ev arkadaşım olan sevgili dostum Emre'yle, amaçsızca oturur 'Hacivat Karagöz' izlerdik Manisa'dayken. Koca bir yazı başka nasıl geçirebilir ki insan?

Ama zannediyorum 'Sherlock Holmes'la 'Hacivat Karagöz' rekorumu egale etmişimdir. Bir kere baba, Sir Arthur Conan Doyle'a extreme bir tutku var bizim evde. Öyle ki, ansiklopedi gibi bir kitap olan 'Sherlock Holmes'un Bütün Maceraları' adlı kitabın İngilizce ve Türkçe versiyonları kütüphanemi; audio kaydı ise bilgisayarımın mp3 klasörünü süslüyor. Hayır çılgın değilim, görmemişlik de yapmıyorum... Bu başka birşey... Bunu her kitaba yapmıyorum; ama konu Sherlock olunca başım dönüyor, bir hoş oluyorum...

Sanayi dönemi İngiltere mi çekiyor beni, pek saygıdeğer İngiliz aksanı mı, bilemiyorum. Aynı durumlar 'Karındeşen Jack' ve 'Sweeney Todd' filmlerinde de başıma gelmişti. Kafa açıldı mı, hemen 19. yüzyıl Londra'sına atıyorum kendimi ve akabinde, rahatlama geliveriyor...

Yazının başına dönecek olursak, yine kafa karışıklıklarının hakim olduğu bir döneme giriyordum ki, tarihin farkına vardım. Ayın 17'siydi. 17 Aralık 2011... E ben neyi bekliyordum haftalardır? Evvet. Hatırladım...



Filmi anlatıp iştahınızı kaçıracak değilim. Mutlaka görün demekle yetiniyorum sadece. İki tip seyirciyi hedef alıyor bu yazı... İlk filmi izleyip beğenmiş olanlar ve henüz onu da izlememiş olanlar... İzleyip beğenmemiş olanlar; bunu da beğenmeyeceklerdir zira. İzleyip beğenmiş olanlara diyeceğim; ilk filmi unutun... Bambaşka ve çok daha sağlam bir hikaye ve macera sizi bekliyor. Holmes (Robert Downey Jr.) ve Watson (Jude Law)'ın maceralarını, İngiltere'den Fransa, Almanya ve İsviçre'ye taşıyan bu filmde tam anlamıyla sinemadaki her duyunuza hitap eder birşeyler var.

Not: Guy Ritchie'den bir günümüz filmi bekliyorum. Evet belki devamı gelecek Holmes'ların ama, günümüz İngiltere'sindeki borç batağındaki serseri takımının hikayelerine de çok uzak kalmamalıyız... Değil mi?

    


- Oh, how i've missed you Holmes, says Watson...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder