1 Haziran 2012 Cuma

gibiamadeğil 13: Matruşka

Bir ilişkinin ardından tutulan yasla ilgili hep zaman odaklı düşünüyoruz, fark ettiniz mi? Zaman elbette önemli bir nokta. En azından 'ilişki sonrası hayata dönüş' dendiği zaman, "İlişkinin onda biri kadar acı çekeceksin!" gibi beylik laflar buyurur büyükler. Ben buna katılmam, ama bilirim. Zaman gerçekten de, en çok tartışılan konu. Her noktada...

Peki, her şey zamanla anlamlandırılabilir mi? Ya da 'biz', bu konuyu deşebilecek kadar yetkin miyiz?

Yekta Kopan'ın son öykü kitabı 'Kediler Güzel Uyanır'ı alalı çok zaman oldu. Epeydir yatıyor kütüphanemde. Neden okumak için bu kadar bekledim? Bir sebebi var... Mal bulmuş mağribi gibi, bir anda verdiğim siparişlerin ardından şişen kütüphanemi yeni yeni eritebiliyorum. O yüzden sıra pek sevdiğim Yekta Kopan'ın son kitabına sonunda gelebildi. Orada yukarıdaki zaman-ilişki algısını anlatan harika bir kısa öykü var. Adı: 'Matruşka'.


Şiddetle tavsiye edildi bana bu öykü ve şimdi de ben aktarıyorum bana yapılan tavsiyeleri biraz da kendi yorumumla katmerleyerek. Matruşka'yı okuyunca, her zaman olduğu gibi yine, yazarlara ve sanatçılara duyduğum saygım hortladı. Bu kimseler, insanın yaşadıklarını, yine insanın kendisine muazzam bir açık dillilik ve açık yüreklilikle anlatabiliyorlar. (Bkz: Kediler Güzel Uyanır) -ki bu anlatım, pek çok insan için kendini tanıma duvarına konmuş yeni bir tuğla daha demek...

Evet, her şey bitiyor ya da değişiyor denmeli belki de... "Değişmeyen tek şey değişmenin kendisidir." dememiş mi üstat? İşte o değişimi, duygulardaki o yoğun dokuyu veren ve en önemlisi de bunu kısacık bir öyküye yediren  yazara selam olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder