Mekânın girişinde İbrahim bordo kadife ceketini vestiyere teslim etti. O vestiyerle konuşurken Leyla çoktan içeriye girmişti bile. İbrahim de peşinden ilerledi müziğin çağırdığı salona doğru. '50mila' çalıyordu içeriye girdiklerinde. Sahnedeki dört erkek ve bir kadından oluşan grubun müdavimleri olduğu anlaşılan en öne kümelenmiş topluluk, ellerinde kadehler, bir sağa bir sola uzanarak tempo tutuyordu genç kadının söylediği şarkıya. Gözleri sahnede, istemsizce gülümseyerek yürüyüşünü değiştirdi İbrahim. Zaman zaman kendisinin de İtalyanlara benzetildiği olurdu ve şu an benzetildiği ülkenin erkekleri gibi flörtöz bir tavra bürünmüştü. Bir sonraki şarkıları ne olacak acaba, diye düşünürken bir el kendisini kolundan çekti. Leyla mı? Hayır. Onunkiler bu kadar kaba olamazdı. Döndü. Alper'di.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder